11/28/2009

renkli kaleciler

1-JORGE CAMPOS-MEKSİKA



2-RENE HIGUITA-KOLOMBİYA



3- LUIS CHILAVERT-PARAGUAY





4-OSCAR CORDOBA


5-NELSON TAPIA


6- BOGDAN STELEA



7-ZUBIZARETTA 8-SCHMEICHEL



9-DAVID SEAMAN


9-VAN DER SAR
38 yaşındaki bu 1.97'lik efsane 1990 yılında Ajax'da profesyonelliğe adım atmış.1995 yılında Ajax Şampiyonlar Ligini kazandığında 24 yaşındaki kaleci Avrupanın En İyi Kalecisi ödülünü almış.
1999 yılında Juventus'un kalesine geçen ilk İtalyan olmayan kaleci olmuş ve 66 maçta görev almış.117 kez milli olan tecrübeli kaleci EURO 96, Dünya Kupası 98 ve EURO 2000’de takımını penaltılarda bir üst tura çıkarmıştı.




10-OLIVER KAHN

Dünyayı tüketiyoruz


Aslında herşey arama motoruna "dünyayı tüketiyoruz" yazmamla başladı. Yeni dünya düzeninin bize emrettiği gibi yaşıyoruz artık nasıl mı, cevap basit daha cok tüketerek, daha doğrusu tüketmeye şartlanarak. Bizler yeni çıkan ürünlere ihtiyaçtan veya  beyinlerimize kazınan tüket ten dolayı isteristemez yöneliyoruz. bu yüklenme kimi zaman satın alan açısından olumlu gibi yansıtılmaya çalışılsada aslında öyle değil. Neden moda olana bu kadar talep oluyor? neden hiç ihtiyacımız olmadığı halde özellikleri fazla olana yöneliyoruz? aslında cevap cok basit birisi bize TÜKET demiş. Kıyameti yani dünyadan kovulmayı da hakeden bizleriz.

ABBA

"El Pajaro" Claudio Paul Caniggia



Arjantinliler ona "el pajaro" kuş diyor

Efsane Nijerya Milli Takımı

Kısaca Afrika Kartalları;1994'te Tunus'ta düzenlenen Afrika Uluslar Kupası'nda şampiyon olduktan sonra Amerika 94'te boy gösterdiler. 94 mini dünya kupasını müzesine götürdüler ve afrikada çığır açacak yeniliğin öncüsü oldular.

Tijjani Babangida, Taribo West, Nwankwo Kanu, Daniel Amokachi, Victor Ikpeba, Uche Okechukwu, Emmanuel Amunike, George Finidi, Garba Lawal, Celestine Babayaro, Jay-Jay Okocha, Mutiu Adepoju, Julius Aghahowa, Sunday Oliseh, Shorunmu.

işte yeni stadımız




dünya kupası maskotları





Los Turcos (Türkler)


İspanya’nın kuzeyinde Portekiz sınırına yakın olan Galcia bölgesinin Celta Vigo ve Depotivo La Coruna keni,Celta Vigo’lular, Deportivo’lulara, Türklere verdikleri destek nedeniyle, Deportivo’lular da Celta’lılara Portekiz’lilere yakınlıklarından dolayı, "hain" yakıştırması yapıyorlar.kent insanı, bu yakıştırmadan son derece memnun. Vigo kentinin takımı Celta’da çok sayıda Portekiz taraftar derneği var. Buna karşılık La Coruna’nın takımı Deportivo’da Türkleri, Türk bayrağını göndere çekecek kadar ateşli Türk dernekleri kurulmuş. Bu yüzden olsa gerek, Deportivo La Coruna’nın her oynadığı maçta sahaya asılmış çok sayıda Türk bayrağı görebilirsiniz. Ayrıca Deportivo’lu futbolseverlere, "Türkler" adı takılmış.

Barboros Hayrettin Paşa, Akdeniz’e hükmettiği sıralarda İspanya sahillerine kadar ulaşmış. O sırada İspanya’da yiğitliği ile ünlü Galicia bölgesinin delikanlıları, Barboros’a büyük destek vermişler. Bu işbirliğini içlerine sindiremeyen komşu kent Vigo’nun halkı ise La Coruna’ya Türklerle ortaklığa girmelerinden dolayı, onlara "Türkler" adını takmışlar. Bu ad sporda, özellikle de futbolda günümüzde büyük bir rekabete dönüşmüş. Buna karşılık, La Coruna halkı da Celta Vigo taraftarlarına yakınlığı ve iyi ilişkileri nedeniyle Portekiz’li yakıştırması yapmışlar.



La Coruna’da çok sayıdaki taraftar derneklerinden biri olan La Pasion Turca derneğinin başkanı Ricardo ise Türk bayrağına sahip çıkmaktan duyduğu memnuniyeti dile getiriyor. Ricardo, Deportivo La Coruna’nın Şampiyonlar Ligi’nde Yunan takımı Panathinaikos’la oynadığı maçta açtıkları 20 metreyi aşan Türk bayrağını anlatırken, "İnanın Riazor Stadı’nda yüzlerce Türk bayrağı vardı. Stadın bir ucundan diğer ucuna bir Türk bayrağı astık. Yunanlılar sahaya çıktıklarında dev Türk bayrağının yanı sıra yüzlerce ateşli taraftarın ellerindeki ay yıldızlı bayrakları görünce neye uğradıklarını şaşırdılar. Dünyanın hiçbir yerinde kendi ulusunun bayrağının dışında, başka ülke bayrağına bu kadar çok sahip çıkan bir taraftar grubu bulamazsınız" demiş.


rene higuita "El Loco"


José René Higuita Zapata was born on August 27, 1966 in Medellín (Barrio Castilla) and is a former Colombian international football goalkeeper. He has played 68 international matches for the Colombian national team, in which he scored three goals.

Higuita played the majority of his club career with Colombian side Atlético Nacional, where he helped the team win the Colombian League on numerous occasions as well as the Copa Libertadores and Copa Interamericana, both in 1989.
He is famed for inventing the scorpion kick, a clearance where the keeper jumps forward, arches his legs over his head and in doing so, kicks the ball away with his heels. This save earned him notoriety when he pulled it off in a friendly game against England in September, 1995, blocking a mistaken cross by Jamie Redknapp. It ranked 94th in Channel 4’s 100 Greatest Sporting Moments in 2002 and was voted football’s greatest trick in an online poll in July 2008.
On the pitch, Higuita is known for having an eccentric playing style, taking unnecessary risks, and actively trying to score goals. He is also prone to blunders, and it was a mistake by him that knocked Colombia out of the 1990 World Cup, where he seemingly dithered with the ball at his feet 35 yards from goal enabling Cameroon striker Roger Milla to dispossess him and score, putting his team through to the quarter-finals. As a result of such behaviour, Higuita was nicknamed “El Loco” by media and fans alike.

Full name: José René Higuita Zapata
Date of birth: August 27, 1966
Place of birth: Medellín(Barrio Castilla), Colombia
Height: 1.75 m (5 ft 9 in)
Playing position: Goalkeeper
Current club: Real Valladolid (Manager Staff)
Read more: http://www.totalfootballmadness.com/


Futbolda gol atan kaleciler artık sık sık görülen bir şey.. Ancak bu akımın başlangıcına neden olan iki isim her zaman akıllarda kalacak.. Bu isimler Paraguaylı Chilavert ve Kolombiyalı Higuita´dan başkası değil.
1995 ingiltere ile oynanan hazırlık maçında yaptığı akrep kurtarışı ile hafızalara kazınmıştı

Kolombiya´nın katıldığı İtalya 90 Dünya Kupası çeyrek final maçında Kamerun karşısında alınan mağlubiyetin sorumlusu olarak gösterilen Rene Higuita´nın orta sahada Milla´ya kaptırdığı top ve yediği gol ile tarihe adını yazdırdı

dünya kupalarının unutulmazları



1994-USA,Roberto Baggio'nun penaltı kaçırdığı finalde İtalya'yı geçen Brezilya dördüncü kez dünya şampiyonu oldu.



1998 Fransa, Desailly Brezilya ile oynadıkları finalde attığı gollerle kupayı Fransaya getirdi.



2006 Almanya, İtalya kupayı alıyor Zidane kafayı atıyor


1986 Meksika, "Tanrı’nın eli" yüzyılın golünü de atıyor.


1958 İsveç, Pele doğuyor ve televizyon yayında.17 yaşındayken 1958 Dünya Kupası için Brezilya Milli Takımı’nın kadrosuna aınıyor..




bayern yönetimi cezayı kesti



trabzonda güneşli günler


Şenol Güneş futbol kariyerine Erdoğdu Gençlik'te başladı. Bundan sonra Trabzonspor'un amatör takımına geçtikten sonra, buradan da Sebat Gençlik’e transfer olarak profesyonel futbolculuk hayatına başladı. 1972 yılında Trabzonspor'a transfer oldu. Yaklaşık 15 yıl Trabzonspor' da kalecilik yaptı. Trabzonspor'da 1975-1984 arasında altı şampiyonluk yaşadı, bu arada millî takımın formasını 31 kere (beşini kaptan olarak) giydi. Türk Spor tarihinde birinci ligde en uzun süre gol yememe rekoru(1.112 dakika) kendisine aittir.Böylece 35 yaşında, 1987 yılında, Beşiktaş-Trabzonspor maçıyla jübilesini yaparken, şampiyonluğu ilk kez Anadolu'ya taşıyan takımın kalecisi -ve kaptanı- olarak, künyesinde 6 lig şampiyonluğu, 5 Türkiye Kupası, 4 Başbakanlık, 7 Cumhurbaşkanlığı Kupası yer almaktadır. Ayrıca FCSeul ile 2 yıl şampiyonluğun eşiğinden dönmüştür.

Çalıştırdığı Takımlar
1988-1989 Trabzonspor
1990-1992 Boluspor
1992-1993 İstanbulspor
1993-1997 Trabzonspor
1997-1998 Antalyaspor
1998-1999 Sakaryaspor
2000-2004 Türkiye
2004-2006 Trabzonspor
2007-2009 FC Seoul
2009 Trabzonspor

11/27/2009

neden japon tv izlemiyoruz

Şampiyon atletin cinsiyeti belli değil!


Dünya şampiyonu atlet Semenya'nın hermafrodit, yani çift cinsiyetli, olduğu iddia edildi. Bugün yayınlanan raporlara göre altın madalya sahibi Güney Afrikalı Semenya'nın (18) hem kadın hem erkek cinsel organlarına sahip olduğu belirtiliyor.


HEM KADIN HEM ERKEK
Dünya Atletizm Şampiyonası'nda bayanlar 800 metrede altın madalya kazanmasına rağmen cinsiyeti ile ilgili tartışmalar bitmeyen ve test sonuçları merakla beklenen Güney Afrikalı atlet Caster Semenya'nın hem erkek, hem de dişi organları taşıdığı iddia edildi
İngiliz Daily Telegraph gazesinin haberine göre, henüz kamuoyuna açıklanmayan test sonuçlarının Semenya'nın normalden üç kat fazla erkeklik hormonuna sahip olduğunu gösterdiği belirtildi.

MADALYA ELİNDEN ALINABİLİR
Semenya'nın 800 metrelik inanılmaz koşusunun ardından bu testleri isteyen Uluslararası Atlet Federasyonu'na yakın kaynaklar, bu sonucun madalyanın elinden alınması anlamına gelebileceğini belirtiyorlar.
İddiaya göre Semenya'nın rahmi veya yumurtalıkları yok fakat vücudunun iç kısmında testosteron yani erkeklik hormonu salgılayan testisleri var.
IAAF tarafından diskalifiye edilmesinin beklendiği vurgulanan Semenya'ya raporun sonuçlarına ameliyat olmasının önerileceği çünkü durumunun ciddi sağlık riskleri taşıdığı da iddialar arasında yer aldı

nabucco nedir


Türkiye'den başlayacak olan 3,300 km'lik bir boru hattının inşasına 2010'da başlanacağı duyurulmuştur. Proje 2002 yılında BOTAŞ (Türkiye) tarafından başlatılmıştır. Türkiye'den çıktıktan sonra terminal ülke Avusturya'ya kadar sırasıyla Bulgaristan, Romanya ve Macaristan'dan geçecek boru hattı ortakları eşit hisse ile BOTAŞ (Türkiye), Bulgargaz (Bulgaristan), Transgaz (Romanya), MOL (Macaristan), OMV (Avusturya) ve RWE (Almanya)'dir. 2020 yılında 31 milyar metreküp doğalgaz taşıyacağı varsayılan hat, aynı zamanda AB'nin Trans-Avrupa Enerji Hattı'nın bir parçası olarak öngörülmekte olup fizibilite ve mühendislik çalışmalarıiçin AB fonlarından da faydalanılmıştır. İlk hesaplara göre toplam maliyet 4.6 milyar Euro'dur.

Hat Erzurum'da Türkiye-İran Doğalgaz Hattı ile birleşerek, yine yapımı düşünülen Trans-Kafkas Gaz Hattı ile bağlanacaktır. Bu özellikleriyle hat, hem Orta Asya'yı, hem de Orta Doğu'yu gaz hatları olarak bağlayacak ve batı ucunda Avusturya'nın temel doğal gaz taşıyıcısı hattı olan Baumgarten an der March Hattı ile birleşecektir.
Projenin tamamlanması için Nabucco Gas Pipeline International GmbH adlı firma 2004 yılında Viyana'da kurulmuştur. 20%'şer ortaklıkla beş firma şunlardır:
OMV (Avusturya)
MOL (Macaristan)
Transgaz (Romanya)
Bulgargaz (Bulgaristan)
BOTAŞ (Türkiye)
RWE (Almanya) 6.Ortak olarak 5 Şubat 2008 de projeye katılım anlaşmasını Viyana'da imzalayarak dahil olmuştur.
Hatta ayrıca Fransız Gaz de France, Total, ve Alman E.ON Ruhrgas, RWE firmaları da, ortak olmak istediklerini açıklamıştır. Projenin durumuna göre Rus Gazprom'un da ileride katılımının söz konusu olduğu bildirilmiştir.
Fransa Cumhurbaşkanı Sarkozy'yönetiminin Türkiye'ye olan tutumunu cezalandırmak amacıyla Türkiyenin Nabucco Projesinde Fransa'yı şiddetle dışlaması sonucu, Fransa, Romanya aracılığı ile dolaylı olarak projeye ucundan da olsa dahil olmuştur.


I'm cryin for me" Pretty Song!

plastik torbaya son.

Amerikan Doğayı Koruma kuruluşlarının araştırmalarına göre dünyada plastik torba kullanım adedi yılda yaklaşı milyon ile 1 trilyon adet arası değişmektedir.Bu torbaların geri dönüştürülen miktarı ancak %1dir. Bir torbanın geri kazanımı, yenisini üretmekten kat kat pahalıdırGeri dönüşüm projelerince 1 ton plastiktorbanın işlenme ve dönüşümü 4,000 $’a mal olurken, bunların bilahare yeni olarak marketlere satışı sadece 32 $ dır.

Öyleyse, bunca torba nereye gidiyor??…
1975 teki bir araştırmaya göre, okyanuslarda dolaşan gemiler yılda yaklaşık 3.700.000kg. plastik torbayı denizlere boşaltırlar... Dünya yüzeyi henüz bir plastik çöplüğüne dönmemişse, bunun nedeni denizlerin dibinin çöplük olarak kullanılmasıdır.
Doğaya bırakılan torbaları rüzgar uçurarak..En ücra noktalara kadar ulaştırır.Izgaralardan sızarak kanalizasyon yolu ile...
deniz, göl ve nehirlere varır.......Bunun içindir ki,Kuzey kutbunda Spitzbergen yakınlarından, güneyde Falkland adalarına kadar geniş bir çevrede, denizde yüzeyinde sık sık plastik torbalara rastlanır.
Plastik torbalar, Amerikan sahillerinden toplanan atıkların %10’unu teşkil etmektedir
Işık, plastik torbalarda kimyasal çözümlemelere neden olur. Zaman içinde daha küçük ancak daha zehirli petro-polimerlere bölünürler...Ve... bunlar da topraklarımızı ve sularımızı zehirler.Sonuçta, bu mikroskopik partiküller besin zincirine girer.İşte o zaman doğal hayatın geleceği enikonu tehlikededir.
Balina, yunus, fok, deniz kaplumbağalarından başlayarak yaklaşık 200 farklı deniz canlısı, plastik torbalar nedeni ile hayatını kaybeder. Kuşlar boğulur Besin sanarak yuttukları plastiği hazmedemeyen kaplumbağalar ölür Öyleyse…
Çözüm????????
Bez torba kullanmakla, haftada 6 plastik torbayı kullanımdan çıkartmış oluruz.Bu da ayda 24 torba,Yılda 288 torba,Ortalama bir yaşam süresince de, 22,176 torba eder.
Ülkemizde her 5 kişiden sadece 1’i bunu yapsa, yaşamımız süresince 31.046.400.000 plastik torba kullanımdan kalkmış olur.
Bangladesh plastik torba kullanımını yasaklamıştır.
Çin, kullanımını paralı yapmıştır
Irlanda, Avrupa’da bir ilk olarak, 2002’de plastik torbaları vergilendirdi. Bugüne kadar plastik torba kullanımında %90 azalma kaydedildi
Israil, Kanada, Batı Hindistan, Botswana, Kenya, Tanzania, Güney Afrika, Taiwan, ve Singapur’da ise, yasaklandı ya da yasaklanma yolunda adımlar atıldı.
27 Mart 2007, San Francisco Amerika’da plastik torba kullanımını ilk yasaklayan şehir oldu.
Plastik alışveriş torbaları, petrol türevi bir termoplastik olan polietilen mamulüdür.
Çin, sadece torbaları paralı yapmakla, her yıl 37 milyon fıçı petrol tasarruf edecek.

Demek ki...bir şeyler yapmak mümkün!!!

http://www.solplatform.org/showthread.php?t=1780 alıntıdır

Bonhomme Karnavalı

Dünyanın en büyük kış karnavalı olan Quebec karnavalı, her yıl Kanada’daki Quebec City’de düzenleniyor. Bonhomme Carnaval ismi verilen bu karnaval sırasında şehir sanki kış masallarından çıkmış gibi bir hal alıyor ve görenleri büyülüyor.

Karnaval her sene en geç ocak ayı ortalarında başlıyor ve 17 gün sürerek Şubat Ayı başlarında bitiyor.Bonhomme Carnaval dünyada Rio de Janeiro ve New Orlians Karnavallarından sonra en fazla yapılan üçüncü karnaval olarak biliniyor. Köpekli kızaklar, gece geçitleri, kar banyoları, konserler, hokey karşılaşmaları, buzdan heykeller, kano yarışları ve Bonhomme Carnaval ismi verilen kardan adam ile renklenen karnavalın ilki 1894’te gerçekleştirilmiş. 1.Dünya Savaşı, 1929’daki Büyük Depresyon dönemi ve 2. Dünya Savaşı nedeniyle ara verilse de zamanla eski görkemine kavuşmuş.
Dans eden kardan adam Bonom (Bonhomme), ve karnavalın merkezinde bulunan Buz sarayı bu karnavalın sembolü olarak sayılıyor.
Ayrıca geleneksel olarak, iki gecelik bir törenle buz heykelleri için bir yarışma organize ediliyor.

http://www.carnaval.qc.ca/

iyi bayramlar


evrendeki tüm müslüman din kardeşlerimin kurban bayramı mübarek olsun

11/26/2009

beşiktaşımızın manchester zaferi


Manchester United 0-Beşiktaş1 (gol dk19.03,Tello)  Old Traffortta yine tarih yazdık.


özellikle uzatmaların son dakikalarında Rüştü yaptığı inanılmaz kurtarışlarla maça damgasını vurdu.








1 mbit'lik Bedava internet!

Finladiya'da vatandaşların yasal hakları olduğu gerekçesiyle 1 mbit internet halka ücretsiz verilecek.

Finlandiya hükümeti, internetin vatandaşların yasal hakkı olduğunu ve herkese ücretsiz 1 megabit genişbant internet hakkı verileceğini duyurdu. İlgili yasanın parlamentodan geçmesiyle birlikte Finlandiya'da herkese ücretsiz 1 megabit internet genişbant hizmeti verilecek.
Finlandiya hükümeti, 2015 yılı itibariyle de kendi halkına 100 Mb genişbant bağlantı hizmeti verme hazırlıkları yapıyor. Bakanlık ayrıca orta vadeli amaçlarının bağlantının cep telefonu ağ servisi üzerinden verilmesi olduğunu aktardı. Veri transferi teknolojisinin genel adı olarak kullanılmakta olan genişbant internet, kullanıcılara bilgisayardan ya da cep telefonundan yüksek hızda veri indirmeye olanak sağlıyor.
Biz İnterneti bedava kullanmayı geçtik en azından makul bir fiyata çekmelerinden yanayız üstüne üstelik yok yere telefon faturası ödememizde işin cabası...

nasıl başarısız genel müdür olunur

Bir hikaye
..........
.......Genel müdür her şeye kendisi karar vermek istiyor. Onun onayını almadan bir şey yapamıyoruz. Bu nedenle tıkanıp kalıyoruz, üretim yapamıyoruz. İşin içinden çıkamaz olduk. Eski genel müdürümüz böyle değildi. Herkesin yetki ve sorumluluğunu belirlemişti. Her kişi kendi sorumluluk alanında gerektiği durumlarda insiyatif kullanır, sorunları büyümeden hemen çözerdi. Çok sıkıştığımız ve bizi aşan durumlarda ancak ona gelirdik ve bilirdik ki o gerekeni yapacak ve yolumuzu açacaktır.


Şirket sahibi yaptığı hatanın büyüklüğünü anlar. İlk işi eski genel müdürünü geri çağırmak olur. Eski genel müdür işi kabul eder; ancak 2 kat daha fazla maaş ödenmesi şartıyla ! ”

Bu hikayede ki temel vurgu etkili delegasyondur. İlgili yönetici üzerinde taşıdığı yetkileri doğru kişilere paylaştırarak hem kendini olması gerektiği pozisyona taşımış, hem de sistemin daha dinamik ve çabuk karar verip hızla uygulayan bir yapıya geçmesine neden olmuştur. Tabii burada önemle vurgulanması gereken nokta yetkilerin delegasyonla devredildiğidir, sorumlulukların değil.

Sorumluluk her zaman delegasyonu yapan kişiye yani yöneticiye aittir. Bu devredilemez.

havacılık sözlüğü

http://meydangorusu.com/sozluk/

Türkiye’nin değişen sosyoekonomik tüketici profili



A GRUBU

Genel nüfusun içinde çok azlar, büyük ölçüde ya tek başına yaşıyorlar ya da 2 kişiler.
Bu grup, en az iki kuşak mutlak bir biçimde eğitimli, hem de çok iyi eğitimli.
Yarıya yakını çocuksuz.
Oturduğu eve sahip olma oranının en düşük olduğu grup.
Evlerinde konfor standartları var. Salonda zemin parke ve ev avizeyle aydınlanıyor.
İleri teknoloji ürünlerini tercih ediyorlar.
Araç sahipliği çok yüksek.
Evin alışverişini kadın yapıyor.
Hazır yiyecekler, dondurulmuş gıda maddeleri, dilimlenmiş ekmek gibi farklılaşan talepleri var.
Cep telefonu kullanma oranı yüzde 96, ev telefonu ise yüzde 78.
Üçte ikisinde bilgisayar var, ücretli TV yayınlarını tercih ediyorlar.
Borçlanmaktan korkmuyorlar, kredi kullanıyorlar.
Ayakkabılarını büyük ölçüde (yüzde 74) kapının önünde bırakmıyorlar.
Bu grubun tamamı gazete okuyor.

B GRUBU
İdeal aile 4 kişiden oluşuyorsa B grubu büyük ölçüde bunu yakalıyor.
Eğitim profili, A grubunun bir kuşak öncesini andırıyor.
Çocuksuz aile sayısı çok az.
Oturdukları eve sahip olma oranı A’dan biraz yüksek.
Salonun zemininde parkenin yanı sıra marley de var. Salonda avize çoğunlukta, ama çıplak ampul de var.
Dayanıklı tüketim ürünlerine olan talep A grubuna neredeyse özdeş.
Yarısının özel binek aracı var.
Tüketim mallarında eve ne alınırsa alınsın, alışveriş sorumluğu annede.
Açık gıda maddelerini az da olsa kullanıyorlar, ancak açık temizlik maddelerine talepleri düşük.
Herkesin cep telefonu (yüzde 96) var, hatlı telefon daha az.
Yüzde 50’sinin bilgisayarı var, üçte biri ücretli TV abonesi.
Bu grup da bankaya borçlanmaktan fazla korkmuyor.
Yüzde 50’sinin evinin önünde ayakkabılar çıkarılıyor.
Büyük çoğunluk gazete okuyor.

C1 GRUBU
B grubuna çok benziyor. Yarıdan fazlası 3-4 kişilik aile.
Bu grupta üniversite eğitimi, ebeveynler için gündemden kalkıyor.
Bu grupta üçte iki oranında 1-2 çocuk var, kalan kesimde çocuk sayısı artıyor.
Konut sahipliği oranı artmaya devam ediyor.
Salonda parke azalıyor, şap bile var. Avize oranı üçte bir, geri kalanı çıplak ampul kullanıyor.
Dayanıklı tüketim ürünleri kullanımında üst iki gruptan (A-B) büyük farklılık göstermiyor.
Yarıya yakını araç sahibi. Önemli ölçüde araçlarını ikinci el alıyorlar.
A ve B’ye oranla alışverişte babanın sorumluluğu anneye yaklaşıyor.
Yüzde 50’si açık gıda kullanıyor. Temizlik ürünlerinde bu oran üçte ikiye iniyor.
Çok büyük ölçüde (yüzde 89) cep telefonu kullanıyorlar. Hatlı telefon oranı da (yüzde 82) yüksek.
Beş aileden birinde bilgisayar var.
Banka kredisi kullanımında tedbirliler.
Üçte ikisinin evinde ayakkabılar kapı önünde çıkarılıyor.
Dörtte üçü gazete okuyor.

C2 GRUBU
Hanede yaşayan insan sayısı genelde 4 ve üstü.
Aile reisi ve eşinin eğitimle bağlantısı ilkokulla noktalanıyor.
Çocuk sayısı C1′e benzer, ancak 3-4 çocuk oranı daha yüksek.
Konut sahipliği C2, D ve E gruplarında aynı: yüzde 65.
Salon zemininde şap ve rabıta ağırlıkta. Avize kullanımı beşte birin altında.
Yarısı, tek kapılı buzdolabı kullanıyor. Bulaşık makinesi çok düşük oranda var.
Üçte birinin aracı var ve çoğu ikinci el.
Alışverişte anne ve baba eşitlenmiş durumda.
Gıdada daha çok açık ürünler kullanılıyor. Açık temizlik ürünleri kullanımında da dikkat çekecek bir oranda
artış var.
Cep telefonu sahipliği çok yüksek. Normal ev telefonu ise biraz daha fazla (yüzde 82).
10 aileden birinde bilgisayar var, neredeyse tamamı çatı anteni kullanıyor.
Az sayıda ailenin tasarruf hesabı var, kredi kullanımı oranı dörtte bir.
Ayakkabılarını kapı önünde çıkarıyorlar.
Yarıdan fazlası gazete okuyor.

D GRUBU
Yüzde 50’si ya 5 kişilik ya 6 ya da daha fazla nüfusa sahip aileler.
Üçte ikisinde çocuk sayısı 3-5 ya da 6 ve üstünde.
Üçte ikisi ev sahibi, 10′da birinin ikinci evi var ve ev bu kentte.
Dörtte birlik kesimin salonlarında şap ve rabıta var. Avize çok az, çıplak ampulle aydınlatma çok fazla.
Dayanıklı tüketim ürünlerinde bulunabilirlik oranı hâlâ yüksek ancak yeni teknoloji ürünleri çok az.
Araç sahipliği oldukça (yüzde 17) az ve bir bölümü ticari.
Alışverişte kadın hâlâ var, ama erkek ağırlığı belirgin olarak hissediliyor.
Gıda ve temizlik ürünlerinde açık olanlar tercih ediliyor.
Cep telefonu sahipliği oranı üçte iki, hatlı telefon oranı yüksek.
Yüzde 13′ü bankadan kredi kullanıyor, bunun da çoğu ev kredisi. Menkul kıymetlere talep az.
Ayakkabılar kapı önünde çıkarılıyor.
Üçte biri gazete okuyor.

E GRUBU
Bu grup kalabalık ailelerden oluşuyor.
Üçte birinin çocuk sayısı 6′dan fazla.
En yüksek konut sahipliği oranı D ile birlikte bu grupta.
Şap, en yaygın zemin malzemesi, çıplak ampul de vazgeçilmeyen aydınlatma aracı.
Yüzde 90′ında buzdolabı var ve çoğunlukla tek kapılı. Dayanıklı tüketim ürünlerinin çoğu ikinci el.
10′da 1′inin aracı var ve bunların çoğu ikinci el.
Alışverişi öncelikle baba sonra anne yapıyor. Alışverişe çocuklar da katılıyor.
Gıda ve temizlik ürünlerinde her zaman açık malzemeler alıyorlar. Temizlik ürünlerinin en az kullanıldığı grup. Üçte biri dişlerini fırçalamıyor.
Bakkal ve semt pazarı, en çok alışveriş yaptıkları yerler. Marketlere nadiren gidiyorlar. Satın almaların yarısı
veresiye.
Yarıdan fazlasının cep ve ev telefonu var, ama bilgisayar ve videoları yok.
Çok düşük oranda, o da kredi ihtiyacı dışında bankayla hiç işleri yok.
5′te biri gazete okuyor. Dergi alacak ne paraları var ne de moralleri.
Kaynak: Milliyet.com.tr

new america


Merhaba dünyanın yeni süper gücü

liverpool şampiyonlar liginde yok


Macaristan’da Ferenc Puskas Stadı’nda oynanan karşılaşmada, 4. dakikada Fabio Aurelio’nun sağ taraftan arka direğe yaptığı yüksek ortada, Jamie Carragher’ın kafayla çevirdiği topa kaleciden önce dokunan David Ngog maçın tek golünü kaydetti. 0-1. aldığı bu galibiyetle 7 puana yükselen Liverpool, 10 puanlı Lyon’un ikili averajda gerisinde olduğu için 2. lik şansı kalmadı ve 3. sıradaki yeri kesinleşerek Şampiyonlar Ligi’ne veda etti.